Menu


Merhaba güzel insanlar , 

Bugün konumuz ülkemizin hatta dünyanın fazla önemsemediği fakat büyük bir sorun teşkil eden "ekmek israfı" olacak. Bu konuda hepimizin yaptığı hatalar var yazımızda bunlara değineceğiz. 

Yazıda belirtilen tablolar ve veriler Toprak Mahsulleri Ofisi'nin 2012 yılında gerçekleştirdiği "Türkiye'de Ekmek İsrafı Araştırması" çalışmasından alınmıştır. Konu ile ilgili detaylı bilgilere http://www.ekmekisrafetme.com/ aderesinden ulaşabilirsiniz.

Sizlere ilginç geleceğini düşündüğüm bazı bilgileri aktarmak istiyorum : 
* 1 yılda çöpe atılan ekmekle 542.000 ton buğdayı israf ediyoruz ,
* Ülkemizde 1 yılda çöpe atılan 2.1 milyar adet ekmeğin parasal değeri 1.5 milyar TL. Bu parayla 80 hastane , 500 okul inşaa edilebilir ,
* Günde üretilen 101 milyon ekmek , tüketilen 95 milyon , çöpe atılan 6 milyon ekmek var

Biraz da toplumumuzun ekmeğe bakış açısından bahsedelim. 
Ekmek tüm dünyada insanların en temel besin kaynağı, Türk toplumunun da kutsal değerlerinden birisi ve sofralarımızın baş tacıdır.Toplumumuzda ekmek nimettir. Ekmek tarih boyunca insanoğlunun en çok ürettiği ve tükettiği gıda ürünüdür. Ülkemizde aynı zamanda alın terini, paylaşmayı, bereketi ifade eden ekmeğe her zaman derin bir saygı vardır. Ekmeğe atfedilen bütün kutsal değerlere rağmen, gerek dünyada gerekse ülkemizde en fazla israf edilen gıda ürününün de ekmek olduğu bilinmektedir. Üretilen ekmeğin önemli bir kısmı ne yazık ki, gıda olarak tüketilmeyip çöpe atılmakta ya da hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Yüz milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlıktan hayatını kaybettiği bir dünyada ekmeğin çöpe atılması, israf edilmesi yürek yaralayan bir olgudur. İsraf edilen sadece ekmek değil; çiftçinin emeği, alın teri, milli servetimiz ve dünyadaki aç insanların haklarıdır.

Ekmeğimizi, emeğimizi ve de geleceğimizi israf etmeyelim....

Peki bunun için neler yapmalıyız ? Bayatlayan ekmekleri uygun değerlendirme yöntemleri olarak; lokanta ve otellerde ihtiyacı olanlara ücretsiz vermek, personel ve öğrenci yemekhanelerinde köfte harcı olarak kullanmak, hamura katmak veya benzeri şekillerde başka yemeklerin içinde değerlendirmek sayılabilir. Fırınlarda ihtiyaçtan fazla ekmek üretiminin engellenmesi gerekmektedir. İkinci olarak toplu yemek yenen kurumlara ve ailelere, ekmeğin doğru bir biçimde muhafazası ile artan veya bayatlayan ekmeklerin uygun şekilde değerlendirilmesi konularında, pratik ve kolay anlaşılır bilgilerin örnekleri ile birlikte aktarılması yararlı olacaktır. Örneğin ; ekmek ihtiyaç kadar alınmalı, dilimleyerek servis yapılmalı, gününde tüketilecekse poşette muhafaza edilmeli, uzun sürede tüketilecekse buzdolabında ya da derin dondurucuda saklanmalı, bayatlamışsa yemek veya tatlı yapımında kullanılmalıdır.

Araştırmadan elde edilen en çarpıcı sonuç, hafta içinde ve hafta sonunda tüm yaş gruplarının, tüm öğünler için birincil yemek kaynağının ev olmasıdır(Araştırma yapılan kişiler arasında ortaya çıkan sonuçtur). Ülkemizde evde yapılan yemekleri yemek, hala insanların en çok tercih ettikleri davranıştır.


Araştırmadan çıkan bir diğer önemli bulgu toplumun yemeğini düzenli olarak yediği ve öğün atlamadığıdır. En çok atlanan öğlen yemeklerinde bile bu oran hem hafta içinde hem de hafta sonunda genel ortalamada % 2 civarındadır. Akşam yemeği ise en az atlanan öğün olarak dikkat çekmektedir.



Asgari ekmek gramajının 2008 yılı başından bu yana artırılmış olmasının genel olarak memnuniyetle karşılandığı belirtilmelidir. Standart ekmek gramajının 200 gr olduğu Mart 2008’de hanelerin % 47’si mevcut ekmekten biraz daha büyük ekmek arzularken, standart ekmek gramajının 250 gr olarak uygulandığı 2012 yılında bu oran % 27’ye düşmüştür.



Fırın sahiplerinin % 52’si müşterilerin en çok ekmeğin sıcak ve taze olmasına dikkat ettiklerini belirtmektedir. % 41’i ise müşterilerin ekmeğin iyi pişmiş olmasına önem verdiğini düşünmektedir. Ekmeğin hijyenik şartlarda üretilmesi, satılması veya besin değerinin yüksek olmasının müşteriler açısından önemli olduğunu belirten fırıncıların oranı göreceli olarak daha düşüktür. Fırıncıların % 33’ü hijyenik şartlardaki üretimin, % 26’sı ise hijyenik şartlardaki satışın müşteriler açısından önemli olduğunu düşünmektedir.


Müşteriler ise ;


2008 ve 2012 yıllarını kıyaslayacak olursak , kişi başı günlük ekmek tüketimi azalırken israf miktarı artmıştır. 


Bunun sebebi ise günlük ekmek tüketim ihtiyacını belirlerken yapılan hatalardır. 






Sonuç olarak ; ülkemizde yaygın olarak tüketilen, bireylerin önemli bir bölümü için temel gıda olan ekmeğin çöpe atılması, yine bireylerin kendi beyanlarına göre en kötü davranışlardan biridir. Bu bakımdan, ekmek israfının kötü niyetten ziyade bilgisizlikten kaynaklandığı düşünülmektedir. Araştırma sonucunda ortaya çıkan en önemli ihtiyaç, gerek hanelere gerekse toplu yemek yenen kurumlara ekmeğin hangi şekillerde muhafaza edilmesi gerektiği ve buna rağmen bayatlayan ekmek olursa bayatlayan ekmeğin hangi uygun yöntemlerle yeniden değerlendirileceği konularında bilgi verilmesidir.
 
Top